E-Mail

info@nuketeroglu.com

بريد إلكتروني

info@nuketeroglu.com

Téléphone

90 530 857 19 01

SELLÜLİT OLUŞUMU

Selülit, halk arasında ‘Derinin Pörsümesi ve Portakal Kabuğu Görünümü’ olarak ifade edilen, genellikle vücudun genellikle lokalize olarak kalça, bacak, diz üstleri, kol içleri ve göbek bölgelerinde belirir. Sellülitin asıl suçlusu östrojen hormonudur. Sellülit erkeklerde çok nadir görülür.

Erkeklerde cilt altındaki yapıların farklı özellikler taşıması ve yağ dokusunun daha az olmasının sellülit oluşma riskini azalttığı düşünülmektedir. Sellülit neredeyse kadınların %90’ınde görülür, genellikle büyüme çağında başlar. Yaşla birlikte görülme sıklığı daha da artar. Çünkü yaş ilerledikçe cilt incelir, gevşer ve bu da riski artırır. Selülitin daha açık tenli kadınlarda daha sık geliştiği görülmüştür.

Sellülit temel olarak ciltteki dolaşım bozukluğundan kaynaklanır. Sellülitte ciltte suyun toplandığı cilt altı yapı bozulmuştur. Selülit tıpta ‘hidrolipodistrofi’ olarak adlandırılır. Sellülit, yağ hücrelerinin dermiş odacıklarında sıkışarak konnektif ve elastik dokuda büyük ve küçük nodüller oluşturmasıdır.

‘Septa’ denilen bağ dokusu bantları cilt altı yağ hücreleri arasında dikey olarak uzanır ve cildin üst katmanlarını vücudun daha derin dokularına bağlar. Bantlar, normal büyüklükteki yağ hücrelerinin yeterli miktarda boş alana sahip olduğu odalar oluşturur.

Yağ hücrelerinde genişleme olduğu zaman bantlar yağ dokusunu bir file gibi sıkıştırarak girintili çıkıntılı sellülit oluşumuna neden olur. Sellülit oluşumu, cildin dengesiz bir kalınlığa sahip olmasına ve hareketliliğinin azalmasına neden olur. Cilde elle dokunulduğunda sertleşmiş ve pütürlü portakal kabuğu görüntüsünü verir.

Kilo alımı ve hareketsizlik ile gittikçe artan sellülit, tıbbi olmasa da kadınlar için çok büyük bir estetik sorundur.

SELLÜLİT OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

  • Dokularda su tutma özelliği nedeniyle kadınlarda östrojen hormonu; ergenlik, gebelik ve premenapoz dönemlerinde selülite özellikle zemin hazırlar.
  • Sindirim, dolaşım, jinekolojik sorunlar, doğuştan yatkınlık, hareketsizlik, çok ayakta durmak, kadın olmak, şişmanlık, aşırı ve hızlı yağlanma, dolaşım sorunu olmak selülit için hazırlayıcı faktörlerdir.
  • Genetik faktörler
  • Obezite ve fazla kilolar
  • Dengesiz beslenmek (yetersiz su içmek; aşırı miktarda  GDO’lu, tuzlu, şekerli ve yağlı gıdalar tüketmek)
  • Kola gibi gazlı içecekler
  • Hareketsiz yaşam
  • Sigara, alkol ve stres

KAÇ TİP SELLÜLİT DERECESİ VARDIR?

Grade I: Damarlar parçalanmış ve dermisteki kılcal damar ağlarının kaybı başlamıştır. Epidermis hala sağlıklıdır ve normal duruşta selülite dair bir belirti yoktur. Kaslar kasıldığı zaman veya deri elle sıkıştırıldığı zaman portakal kabuğu görünüm farkedilir.

Grade II: Elle sıkıştırılmadan veya kaslar kasılmadan bile portakal kabuğu görünümü vardır. Dermisteki kalite kaybı ileri boyuttadır. Yağ hücreleri ile dolu odacıklar daha da çok şişmiştir ve aşırı güçsüz bir hal alan dermisten dışarı ve yukarı doğru itilmeye başlamıştır.

Grade III: Portakal kabuğu görünümü iyice yerleşmiştir. Cilt altındaki yağ lobüllerinin çevresinde septum olarak bilinen sert duvarlar meydana gelmiştir. Kan akımının olumsuz etkisiyle durum kısır döngüye dönüşerek daha kalıcı bir yapı kazanmıştır.

Grade IV: Derin sellülitler süngerimsi ve pörsük görünümdedir. Elle muayenede sert, iri ve ağrılı nodüller saptanır. Dermis bölgesindeki çıkıntılar kolaylıkla görülebilir.

SELLÜLİT TEDAVİSİ NASILDIR?

Masaj, özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkilidir. Masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri vardır. Her iki masaj şeklinin sonunda da hücrelere bolca oksijen gitmekte ve toksinlerin vücuttan atılması kolaylaşmaktadır.

  • Biberiye yağı ve kantaron yağı ile yapılan masaj ile yarar sağlanabilir.
  • Selülitli bölge fırçalanmalıdır. Bu sayede kan dolaşımı hızlanır. Bacaklardaki gözenekler açılır. Toksinlerin atılımı hızlanır. Cilt uyarılarak canlandırılır.
  • Organik tuz banyosu sellülitli görünümü azaltmada yararlı ve dolaşım açısından rahatlatıcıdır.
  • Nemlendirici krem ve masaj yağına bir çay kaşığı kahvenin ve esmer şekerin  karıştırılarak yapılan  masaj sellülitte çok etkilidir.
  • Sellülit tedavisinde masaj sonrası mezoterapi çok etkilidir. Bu sayede sellüliti oluşturan süreç tersine çevrilir ve cilt altı yağ hücreleri düzeyinde lipoliz harekete geçirilir.

Sellülit tedavisinde en etkili cihaz ONDA’dır. Tek seans olarak uygulanır. Mikrodalga kullanımı DEKA’nın son estetik buluşudur. Mikrodalgalar klasik radyofrekanslardan 1000 kat daha güçlüdür. Bu sayede ONDA, cilt yüzeyinde hasar vermeden cilt altına dağılma özelliğine sahiptir. Soğuk başlığı sayesinde ciltte yara ve yanık oluşturma riski taşımayan ONDA tedavisi gündelik hayatı etkilemez.

Sellülite karşı en etkili spor tempolu yürüyüş ve yüzmedir. Sert sporlar, vücudun belirli bir kısmını çalıştıran ve düzensiz yapılan sporlar hiçbir işe yaramaz. Uyluk ve göbek için kas güçlendirici egzersizler de sellülitli bölgeleri şekillendirmeye ve sellülitin belirginliğini azaltmaya yardımcı olmaktadır.

 

Sellülitten korunmak için çok hareket edilmeli, düzenli vücut egzersizleri yapılmalı ve günde ortalama 1500 kalori civarında sağlıklı gıda maddesi alınmalıdır. Aktif bir yaşam tarzı ve sağlıklı beslenme, sellülit görünümünü minimuma indirmektedir.

Aşırı kilolu kişilerin sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle yavaş ve kontrollü bir şekilde kilo vermesi ciltteki hoş olmayan sellülitli görünümü bir miktar iyileştirebilir. Fakat ani ve hızlı verilen kilolar ciltte sarkmaya neden olarak sellülit görünümünün daha da kötüleşmesine yol açmaktadır.

Sağlıklı beslenme bir yaşam şekli olmalıdır. Basit karbonhidratlardan, cüce buğday ürünlerinden, GDO’lu gıdalardan, glikoz şurubu ve yüksek katkı maddesi içeren uzun raf ömrüne sahip yiyeceklerden kaçınılıp komplex karbonhidratlar ve bol sebze tüketimine özen gösterilmelidir.

Sellülit oluşumunun %100 engellenmesi mümkün değildir. Amaç bazı önlemler alarak sellülitlerin ilerlemesini durdurup yeni sellülit oluşumunu azaltmak olmalıdır.